Çerçialanı’nda Bayraktar İmtihanı

Çerçialanı’nda Bayraktar İmtihanı

Çerçialanı’nda Bayraktar İmtihanı

Pazar sabahı erkenden zurnacı acı acı sabah havası çalarak herkesi yatağından uyandır. Buna “Sabah Nöbeti” denir. Gelin almaya gitmek için tüm hazırlıklar yapılır. Ve yola koyulur düğün kervanı. Kız tarafının erkekleri evin yakınında bir yerde karşılarlar. En önde tecrübeli gençlerden biri Bayraktarlık yapar elinde bayrakla. Eğer bayraktar karşı tarafın sorularına cevap veremezse cezalandırılır. Bu cezalar çok ağırdır. Kağnının mazısına sarılıp tepeden yuvarlayabilirler. Ayağından ip bağlayıp kuyuya tepe aşağı salarak indirip indirip çıkarırlar ki, ıslaması kaydıyla. Eğer kış ayı ise ve kar varsa çevrede bir sacın üzerine oturtup gözleri bağlı bir tepeden de bırakabilirler.

İki alay karşılaşınca imtihan başlar. Hem yürürler, hem birbirilerini imtihan ederler. Saftaki delikanlıların hepsi sual sorabilirler. Fakat sırayla karşıdan bir soru geldiğinde saftan bir kişi bilse bile cevabı verebilir. Sorulan soruların ekseriyeti tasavvufidir, dinle ilgilidir. Bazı örnekleri aşağıda belirtilmiştir. 

Kız tarafının Bayraktarı erkek tarafına bir yoklama çeker ve birkaç karşılama suali sorar.

SORULAR CEVAPLARI
-Selamün aleyküm gelenler. -Aleykümselam erenler.
-Yoldamısınız belde mi? -Ne yoldayız ne belde. Rasulüllahın izindeyiz.
-Selamün aleyküm hazırlar. -Aleykümselam hızırlar.
-Hazırlar kim hızırlar kim? -Hazırlar sizinen biz, Hızırları ne siz bilirsiniz ne de biz.
-Söyle bakalım bayraktar dünyadaki toprak ne kadardır? -Dünya bir avuç topraktır.
-Elif nedir, mim nedir, cim nedir, kef nedir? -Elif Allah, mim Muhammed, cim Cebrail, kef Kur’an’dır.
-Yer demir gök bakır, namazı nerde kılarsın? -Cennette.

 

Sorular bir bilmece, bir şiir seklinde ya da karışık sorulabilir.

Bu karşılamadan sonra gerçek imtihana geçilir ve aşağıdaki sorular sorularak cevaplar verilmesi istenir.

 

SORULAR CEVAPLARI
1- Sazım öter perde perde,
İmtihan olalım burada,
Sana diyorum Bayraktar!
Kırkların mekânı nerde?
1- İmtihan mı maksadınız, derdiniz,
Şimdi artık sözü bize verdiniz,
Kırkların mekânını bana sordunuz,
Kırkların mekânı arşı aladır!
2- Koluma taktım gelebi,
Dolaştım Şam’ı Haleb’i,
Muhammed (Mustafa) dünyaya gelince
Kim çözdü, kim beledi?
2- Arifler dünyayı sırdan eledi,
Herkesi tülbendden süzdü, eledi,
Muhammet dünyaya geldiği zaman
Huriler, melekler çözdü, beledi!
3- Bugünkü günün adı nedir?
Yarınki günün adı nedir?
Yeraltındaki yeşil caminin,
İmamının adı nedir?
3- Bugünkü günün adı Dünya’dır.
Yarınki günün adı Ahmet’tir
Yeraltındaki yeşil caminin
İmamının adı Hazreti Muhammet’tir.
4- Hak verir kerametimi, gıdamı
Kesmezem dilimden beri hüdamı,
Yoğurmadan evvel Cebrail Ademi
Hiç Adem yoğken kim idi Hacı?
4- Hak verir kısmetim, hem de gıdamı,
Kesmezem dilimden bari hüdamı.
Yoğurmadan evvel Cibrü Ademi
Ervah idi Hakka ulaşan hacı!
5- Ezelden baki Sırrullahın sır idi,
Müminlerin kalbi dolu nur idi
Ne çekici, ne körüğü var idi
Neden hâsıl oldu Ali kılıcı?
5- Ezelden sevdiğim yaratan Allah,
Nur örtülü kara donlu Beytullah,
Körüğü gülbenktir, çekici eyvallah,
Andan hâsıl oldu Ali Kılıcı!
6- Bir kuş gördüm sarı çeşme başında
Melekler çağrışır aşkın düzünde
Deniz derya idi Dünya yüzünde
Gömleği tersine giye kim idi?
6- O kuş ki ruhlardır insan özünde,
Melekler çığrışır onun yüzünde,
Deniz, derya iken dünya yüzünde
Gömleğin tersini Muhammet giydi!
7- Mehti çıktı diye Bilal bağırdı,
Kırk teknesi vardı hamur yoğurdu
On iki kız seksen oğlan doğurdu,
Bunların teker teker manasını isterim.
7- Mehdi çıktı diye Bilal bağırdı,
Kırklar muhabbetten hamur yoğurdu.
Oniki imam seksenbin er doğurdu,
Bunların manası böyle değil mi?
8- Bil bir nedir? Beş nedir?
Sürünün önündeki koç nedir?
Mekke’de bir koyun kuzulamış
Anası erkek buzası dişi, bu iş nedir?
8- Bir: Allah, beşler: Muhammetle Halefa
Sürünün önündeki koç Muhammet Mustafa
Mekkedeki koyun ise Adem Baba,
Kuzuyu sorarsanız o da Havva Anamız!
9- Bir kuzu gördüm ağzı kapalı
Mevlasına sadık kullar tapalı
Bir han gördüm369 kapılı
Bunun iptidasını açan kimdir?
9- O kuzu ahrazdır, ağzı kapalı,
Sır saklayan kulun sırrı tapalı.
O han insan vücudü üçyüzaltmış kapılı,
Bunun iptidasın açan Allhatır!

 

Eğer bilmesini istemiyorsa köyün en yaşlısının yaşını da sorabilir tabii ki. Eğer sorulara cevap verilirse gelin evine varmalarına izin verilir. Bilememişlerse ya cezayı çekerler ya da “Yiğit Yolu” eğlencesi (Akşamleyin hazırlanan içki sofrası) alınır yada almak için söz vererek bu işi yırtar düğüncüler. Gelin evinin kapısına varınca yozucu elindeki çerezi kimse görmeden kalabalığın içinden kız tarafının üzerine fırlatır. Şayet görürlerse yakalar cezalandırırlar. Kimin attığını bulamazlarsa sonuç çıkmaz, mesele kimin attığını göstermemektir zaten. Bayraktar elindeki bayrağı kız evinin damının yada çatısının bir köşesine diker ve onu bekler eğer bayrağı çaldırırsa çalan kimseler hediye karşılığı tekrar iade eder.

 

 

Comments are closed.